Az Biraz Görgü Lütfen...

Çok mu fazla söyleniyorum ? yada çok mu fazla eleştiriyorum bilmiyorum ama herhalde bazı insanları bu saatten sonra değiştirmenin imkanı yok, sadece onlar ile yaşamayı öğrenmem gerekiyor.... Ama ben bahsedeceğim içimde tutamayacağım....

Günümün tam anlamı ile yarısını beraber geçirmek zorunda kaldığım kişilerden bazılarına isim taktım... Mesela bir tane abimiz var kendisine "yürüyen şapırtı" diyorum :/ anlamı yok elbette lakabın ama bildiğiniz yürüyen şapırtı kendisi.... Nasıl mı ? Aslına bakarsanız nasılını benim anlatmam yetersiz kalabilir, yaşamak gerekiyor....

Şimdi elinize bir bardak çay alın ve o çayı nasıl içtiğinize bakın.... Nasıl şimdi içerken hüüüppp diye bardaktan çayı alıp ve çayı yudumladıktan sonra [nası yazılır o ses bilemiyorum :) ] eeaaahhhh gibi bir ses çıkıyor işte :) tam kavrayamıyorum, ve en son aşama olarak da ağızın içinde şapır şupur nam nam num num tarzında sesler çıkıyor. Bu sadece çay içince oluyor. Bir de bunun yemek yerken ki durumu var o daha da beter tahmin edebiliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Şimdi bu insan gelmiş 40-50 yaşına ben bu insana bu saatten sonra nasıl yemek yenmesi gerektiğini, şapırdanmadan çay nasıl içilir gibi dersler veremem... Bu yaşa bu şekilde gelmiş böyle de devam eder diye düşünüyorum.... :/

He bir de sakız çiğneme olayı var bunun Kadın&Erkek ayrımı yok bende, evet sakız çiğnemeyi seviyorum fakat  çok nadir ve usturuplu şekilde çiğnemeyi tercih ediyorum. Etrafımda ki kişilerin sakızın ağzımın içinde dönüşünü, hangi dişe yapıştığını falan görmeleri duymaları gerekmiyor değil mi ? Şimdi sorarım sana ablacığım o sakızı çiğnerken neyin kafasını yaşıyorsun acaba.... cakkııdı cukkudu şapp şupp vbg. sesler çıkararak sakızı çiğnediğinde nasıl bir keyif alıyorsun... Hayır bir şey diyemiyorum sana benden büyüksün ayıp olacak kalbin kırılacak ben bunları düşünürken sen etrafına bunu neden yapıyorsun.... ?

Bu sabah çok mu agrasif olmuşum ben :) Günün ilerleyen zamanların da  "Starbuck's" dan bahsedeceğim :)