Eveettt bir hafta sonu daha bitti gitti, ve hepimizi Pazartesi Günü psikolojisi ziyaret etti :) Peki hafta sonu ne yaptık ? ? ?
Bu hafta sonu çok yoğun olmamakla birlikte sadece Cumartesi günümüzü yoğun geçirdik :) Neler mi yaptım ?
Cuma günü mesai bitimi evime gittim, üzerime eşofmanlarımı giydim arabayı aldım markete gidip alışveriş yaptım :) Seviyorum alışveriş yapmayı, benim için farketmiyor ne olduğu alışveriş adı altında her şey olabilir :) Sonra arkadaşımı çağırdım gel yemek de beraber olalım dedim :) Şimdi içinizden sofra da çok özel şeyler mi olacak acaba diye düşünen var ise heveslenmesin :) Öyle portakallı ördek falan yapmadık yani hatta yemek bile yok :) Sadece güzel bir akşam kahvaltısı :) Akşam kahvaltılarını severim ben siz de sever misiniz ?
Cumartesi günü sabah erken kalktım 07:15 gibi :) deli misin sen cumartesi işe gitmiyorsun madem bu saatte kalkılır mı demeyin.... Güne erken başlamak istedim ve kahvaltıya davetliydim :) Sabah arkadaşım 08:00 gibi geldi beni aldı, Yeşilköy de Uludağ Restaurant vardır bilir misiniz ?
Sabah saatlerin de Uludağ Restaurant ve denizin görünüşü tabi hava soğuk dışarıda oturmayı gözümüz pek almadı :) İçeriden de güzel gözüküyordu sorun yok yani :)
Güzeelll bir kahvaltı yaptık portakal suyu falan oohh miss gibiydi :) Bir yandan sohbet, bir yandan kahvaltı'nın güzelliği ve bir de en sonunda Türk Kahvesi ile birleşince gayet güzel bir sabah oldu. :)
Türk Kahvelerimizi de içtiğimize göre artık kalkalım Starbuck's bizi bekler değil mi ? Ben White Mocha İrish Cream Kremasız olarak tercihimi yapıyorum, hatta kahveye aşığım desem abartmamış olurum :) Siz hangisini seversiniz ? Evetttt kahvemizi de aldığımıza göre şimdi yağmur yağarken arabanın içinde Nişantaşı'na doğru yola çıkmaya hazırız. Kahvaltımızı yaptık, deniz havamızı aldık, Türk Kahvemizi içtik her şey tamam :)
Yalnız Nişantaşı'na geldikçe sanki kar yağıyor gibi bir izlenim oluşmaya başladı bende, kaldı ki bir süre sonra evet kar yağıyor diyebildim o derece yani :) Ama olsun gezmekten kimse alıkoyamaz beni diyorum ve Nişantaşı semaların da dolaşmaya başlıyorum :) o mağaza senin bu mağaza benim dolaştım durdum, kendimi birazcık şımarttım ( kendini şımartmak= illa ki bir şey almak değildir, bazen sakin sakin dolaşmak bile insanın kendini şımartmasına neden olabilir.)
Sonrasın da arkadaşım ile buluştum ona doğru gidip biraz dedikodu yapacaktık ki bir telefon geldi daha doğrusu biz arkadaşımızı arayıp hadi sende gel demek için aradık ama ufak bir kaza geçirmiş. Hani derler ya görünmez kaza diye bu öyle değil bariz görünen bir kaza olmuş. Arkadaşım arabasının kenarın da telefon ile konuşurken yoldan gelen bir araba ayağının üzerinden geçmiş. Şu an ayağı alçı da ve çarpan kişi durmuş, bakmış sonra kaçmış gitmiş. Kılcal damar patlamış bir iç kanama durumu varmış bu yüzden de herhangi bir işlem yapamıyorlar. Tabi bunları duyunca direk rotamızı kendisinin evine çevirdik ve hasta ziyaretine gittik alıçısın da bizim de imzamız olsun dedik :) Giderken aldık kuru pastamızı çaldık kapısını :)
01:00 gibi geldik eve sanırım, net saati hatırlamıyorum. Ama güzel bir gün geçirdim :)
Pazar günü ise tüm gün evdeydim nasıl ama :) canım hiç bir şey yapmak istemedi, tembellik yapmak istedim. O koltuktan diğer koltuğa elimde kumanda dolaştım durdum :)
Siz neler yaptınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder