Biz hafta sonu deniz sezonunu açalım dedik.... Toplaştık 4 kişi karar verdik hayde dedik gidiyoruz.... Aslında planımız Cuma akşamından kaçmaktı ama benim sevdiceğim Cts günleri 13:00'e kadar çalıştığı için işten çıktıktan sonra gitmemiz gerekti ama bizim için önemli değildi maksat zaten beraber vakit geçirmek :)
Cumartesi günü sevdiceğimi de aldık sevgili can dostlarım B. ve S. ile birlikte yola çıktık, tabiii gitmeden yolluk bir şeyler aldık çünkü hem cumartesi, hem köprü çalışması e dedik 2-3 saate anca gideriz :) Ama umduğumuz gibi olmadı öyle çok kalmadık trafikte, 2. köprünün girişinde biraz sıkışıklık vardı...
Nereye gittiğimizi söylemedim dimi ben :) Şile bizim uğrak mekanımız yıllardır e zaten ben çocukluğumdan beri gidip geliyorum tanıdık çok :)
Herhalde 15:00 gibi falandı Şileye varışımızı gerçekleştirdik, hemen üzerimizi değiştirdik, aldık havlularımızı, plaj çantalarımızı bindik arabamıza nereye gidelim diye düşünürken Ağlayan Kaya tarafına gidelim dedik.... Zaten artık pek öyle halk plajı gibi bir bölüm kalmadı genelde beachler var..... Girdik plajlardan birine ama zaten fazla kalmayacağımız için beach kısmına gitmedik boşu boşuna 1 -2 saat için değmezdi zaten güneş batacak, hani bir suya girip çıkalım hesabı :)
Burada 2 saat kadar kaldıktan sonra gittik evimize banyomuzu yaptık falan çıktık ne yesek polemiği :)
Ama nasıl acıkmışız sormayın e günün yarısı yolda geçti sonra plaja indik derken habire abur cubur atıştırdık doğru düzgün bir şey yemeyince bildiğiniz acıkmışız :)
Mangal istedi canımız eee o zaman hemen kendin pişir kendi ye mekanlarından birini bulmak gerekir :)
Şimdi net hatırlamıyorum ama Saklıdere miydi? Saklı Köy müydü? tam bilemedi şu an hafızam, arkadaşım orada bir yer önerdi... e tamam gidelim o zaman dedik....
Göl kenarı sessiz sakin bir yer büyük bir alana kurulmuş....
Masalar var ama ayrıca böyle baraka kulübe gibi bir yer yapmışlar, böyle yüksekte kendine ait bir oda gibi olmuş hoş gözüküyordu bizde orayı tercih ettik....
Kurbağaların sesleri eşliğinde oturduğun huzurlu bir vakit geçirebileceğin bir yer....
Mangal olayı daha doğrusu mangal çok değişik ve orjinal geldi bize.... Bu Davul Fırınlar vardı hatırlarsınız onlardan düşünün arkasına baca takılmış, fırının üst kısmına saç monte edilmiş, büyük bir el arabası tahtadan, arka kısmında yakacak malzemelerin..... Koyuyorsun etlerini, soğanını, domates biberini orada güzelce çıtır çıtır kıvamında pişiyor.... Baca olduğu için üzerin öyle sis kokmuyor mangal kokmuyor, etleri çevirirken ellerin yanmıyor....
Herşeyimiz hazır yemeğe başlayalım en iyisi :)
Karnımız doydu, güldük, eğlendik sonra eve gittik üzerimizi değiştirdik şile limana doğru canlı müziği olan Dubara diye bir yer var, eskiden orası BİBAR dı.... Ama bu halini daha çok sevdim 03:00 falandı kalktık oradan.....
Sabah ezan okunuyordu yatıp uyuduk artık :)
Biz Cumartesi günümüzü böyle geçirdik Pazar gününe birazdan geleceğim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder