Hoşgeldinizz :)

Powered By Blogger

Translate

26 Aralık 2015 Cumartesi

Bağımlılık....



Ne kadarda anlamlı çizimler değil mi ? Facebook sayfamda takip ettiğim  arteide  diye bir hesap var, resimleri burada gördüm ve üzerine düşündüğüm zaman aslında tamda bu çizimlerdeki gibi ister istemez bağımlı olduğumuzu fark ettim. Bazen haberlerde olsun veyahut etrafımda olsun almış başını gitmiş bu düzen içinde kaybolmak istememiş ve kendince bir hayat süren kişiler görüyoruz inanın çok özendiğim zamanlar oluyor ? Mesela bir kasabaya bile yerleşsem kafii diyorum bazen,  sonra bir kafadan bir ses çıkıyor  "e ama İstanbul da doğdun, büyüdün burayı özlersin." - Pardon ama nesini özleyeceğim, 30 dk'lık mesefalere 2 saatte gitmeme neden olan trafiği mi?, Manyak gibi sabah- akşam çalışıp kendime kalan 1 gün de ne yapsam acaba diye deli gibi düşünüp sonra hiç bir şeyi yetiştirememeyi mi?, peki hayatını idame ettirebilmek için o vazgeçtiğin veyahut aza indirgediğin eğlencelerine ne demeli?, yeşil görmek için km'lerce yol katedip üstüne para verip içerilere girmene ne demeli? vbg. bla bla bla bla......... 
Biz özgürlüğüne düşkün bir milleti ki böyle olması çok daha iyi ama bizler ne ara böyle olduk, ne ara bu kadar vazgeçtik kendimizden, ne ara kendimizi bu kadar bağımlı yaptık ve ne ara bunun böyle olması gerektiğine inandık....

Yani demem o ki kimimiz zorunlu olduğumuz için, kimimiz bu bağımlılığı sevdiğimiz için ama sonuçta durum budur... 


 
































Kaynak : Arteide


25 Aralık 2015 Cuma

Nihat Sırdar & Bütün Kazlar Toplandık







Peehh gene geldi Cuma, ee bu akşam ne yapalım diye düşünmeye başladınız biliyorum ama ben bu sefer önceden plan yaptım ki normalde yaptığım planlarda mutlaka bir aksilik çıkar idi bu yüzden genelde spontane takılmayı seviyorum ama bu sefer böyle olmayacak gibi diyorum :) Uzun zamandır Nihat Sırdar'ın Bütün Kazlar Toplandık adlı gösterisine gitmek istiyordum, zaten sabah ve akşam program yaptığı saatlerde trafikte olduğumdan dolayı genelde de programını da severek dinliyorum.

Baktım ki İstanbul da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi 'nde olacakmış, hoopppp hemen dedim kaçmaz, zaten adamcağız yer bulamıyor :) 18.12.2015 günü olanı kaçırdım daha doğrusu yer bulamadım ama 25.12.2015 kaçmaz :)

Demem o ki ben Cuma gecemi Nihat Sırdar'ın 21:00 de Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi'nde başlayacak olan gösterisine giderek değerlendiriyorum :)

Umarım sizinde güzel bir programınız vardır :) Cuma gecenizin huzurlu geçmesi dileğiyle :)


Eski Otobüs & Yeni Yaşam Alanı



Sizde böyle bir otobüste yaşamak istemez miydiniz ? Açıkçası böyle bir imkanım olsa mutlaka yapardım diye düşünüyorum, ay sanırım artık yaşlandım tamamı ile uzaklaşabileceğim her şey gözümün önüne geliyor, karşıma çıkıyor sanki beni çağırıyor... Bırak bu hayatı al kocişinide artık keyfine bak, rahatına bak, huzuruna bak diyor, bu stresten, sıkıntıdan uzaklaş diyor :/ 




Belki ben hala hayal ediyorum ama bunu gerçekleştiren kişilerde var tabi ki bu tarz örneklerin çoğu yurt dışından geliyor. Patrick Schmidt adlı bir beyfendi oğlu ile birlikte 1990 yılından kalma eski bir okul otobüsünü yaşam alanlarına çevirmeye karar vermişler ve başarılı olmuşlar.

Otobüse 4500 dolar gibi bir meblağ ödeyip satın almışlar, otobüsün tadilatı ise 3 ay sürmüş ve takribi 9000 dolar gibi bir rakama patlamış ama sonuca bakmak gerekirse içi çok güzel olmuş :)







Ne düşünüyorsunuz ? Evet ülkemizde bu tarz bir olaya kalkışmak çok pahalıya patlar ama yurt dışında bu tarz olaylar tam olarak çıkması gereken rakamlarda kalıyor bu yüzden sanırım bir gün yurt dışına yerleşir isek (ki böyle bir planımız var, hayırlısı diyorum) herhalde bazı şeyleri rayına oturttuğumuz zaman ilk araştırmasına başlayacağımız şey bu olur :) Valla ben çok sevdim ya ne güzel huzur içinde ev kirası oluyor sana benzin parası :) e benzin ucuz haliyle biliyorsunuz :) 


Kaynak : Gaia Dergi




23 Aralık 2015 Çarşamba

Halk Market Projesi






Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tarafından hayata geçirilen bu sosyal proje oldukça anlamlı.


Şimdi ihtiyaç sahiplerine bir erzak kolisi hazırlanır ve kendilerine ulaştırılır, en temel ihtiyaçlar konulur o koliye ama nereden bileceksiniz gerçekten neye ihtiyaçlarının olduklarını... Bu yüzden Halk Market adı ile açılan bu sosyal proje bu tabuyu biraz yıkıyor. Hani hepimizin cizdanında vardır marketlerin indirim kartları, kasada önce o kartı okuturuz ki aldığımız indirimli ürünlerden faydalanabilelim, işte bu markette de yöntem bu aslında. İhtiyaç sahiplerine bir Halk Kart veriliyor ve bu karta her ay belirli bir limit yükleme yapılıyor ve ihtiyaç sahipleri gerçekten ihtiyaçları olan ürünleri Halk Marketten temin edebiliyorlar.


Peki bu markette bulunan ürünler nasıl temin ediliyor? Sivil toplum örgütleri ve Türk Kızılay'ı ile bir protokol imzalanmış. Kızılay'ın bu projeye katkısının olması, ayrıca bağış yapanlatı KDV ve Kurumlar vergisinden muaf olmasını sağlayan bir hizmet ortaya koyacakmış. Şimdilik yapılan planlara göre 1 yıl içinde 600 kişinin bu durumdan faydalanmasını sağlayacaklarını ve kendilerine verilen Halk Kart ile alışverişlerini yapacaklarını iletmişler.


Umarım bu proje biraz daha genişler ve daha çok ihtiyaç sahibine ulaşılabilir.

Kaynak : Milliyet




22 Aralık 2015 Salı

Mevlid Kandili




Günaydınlar :) 



Mevlid Kandiliniz mübarek olsun, sevdikleriniz ile huzurlu, mutlu nice kandiller geçirmeniz dileğiyle.... 

21 Aralık 2015 Pazartesi

Pazartesi Şarkısı :)






Calvin Harris & Slow Acid 




Ve Pazartesi mesai bitimine 30 dk kalmışken sizi bu şahane, enerji dolu şarkıyı armağan ediyorum :) Bence çıkmadan bu şarkıya bir kulak verirseniz eve gidene kadar kalacağınız trafik stresinden kurtulmuş olarak bugünü bitirmiş olacaksınız zira ben sabah arabada gelirken uyanmak için, akşamda trafiği umursamadan gitmek için dinliyorum :) 



Yeni Yıl İçin Alınabilecek En Güzel Hediye











Şimdi yazının başlığına bakıp hemen uçak, araba, sonsuz para diyeceğimi düşünüyorsunuz biliyorum ama bu sefer başka bir hediyeden bahsedeceğim. Yılbaşı yaklaşırken evde aile üyeleri tarafından gizli gizli işler çevrilmeye başlar. Herkes kendi hediyesini en güvenli yere saklamaya çalışır aynı zamanda diğerlerinin hediyelerini bulmaya çalışır. Bu yıl evde yılbaşı için hediyemi biraz erken buldum. Gardırobun en arkasında hışırdayan bir torba içerisinde hediye saklanırsa olmaz.

Neyse ben şu hediye kısmına geçeyim. Daha gelmeyen yılbaşının hediyesi: Oral-B şarjlı diş fırçası. Denemeye çekiniyordum ama hediye gelince keşke daha önce alsaymışım dedim kendi kendime.


Oral-B, profesyonel diş temizleme aletlerinden esinlenerek tasarlamış bu şarjlı diş fırçaları ile mükemmel bir temizlik deneyimi sunuyor. Diş plaklarını temizlemekte manuel fırçalardan çok daha etkili bir sonuç veriyor, ilk kullanımdan sonra bile daha önce sanki hiç bu kadar iyi dişlerimi fırçalamamışım gibi hissettim. Üç boyutlu oynar başlık sayesindeyse normal bir fırçanın yapamayacağı kadar hareket edip, normalde ihmal ettiğimiz ulaşamadığımız yerlere bile ulaşıyor. Fırça başlıkları dişleri tamamen sararak birçok noktaya temas ediyor ve muhteşem sonuçlar almamı sağlıyor.

Ağız bakımına çok önem veren birisi olarak bu benim için en iyi yılbaşı hediyesi oldu. Siz de yeni yılda sevdiklerinize Oral-B şarjlı diş fırçası hediye ederek onları mutlu edebilirsiniz.

Ürünleri incelemek ve yılbaşı indiriminden yararlanmak için tıklayınızBu arada, Burcu Esmersoy'lu videosunu da paylaşmadan duramadım :)



Bir boomads advertorial içeriğidir.




Günaydınnn :)






Günaydınnnnn, ay gün aydı mı pek bilemedim ama yani ben mi uyanamadım, huuuu herkes kendine geldi mi ?  Ben hala o sıcacık yatağın içinden sesleniyorum sanıyorum ama yok anacım geldim buzz gibi ofise ayılmaya çalışıyorum :/ Çayımı içtim, hatta zencefilli çayımı bile içtim içim ısınsın diye ama yok içimin ısınmasını bırak henüz içim uyanmış değil :) 


Ayrıca kısacık bir bilgi geçeyim; Bugün 21.12.2015 yani gün dönümü, En uzun gece (bu gece) ve en kısa gündüzü (bugün) yaşayacağız, yani anlayacağınız kış mevsimi bugün itibari ile iyice kendini hissettirmeye başlayacak... E artık bir kar yağışı bekliyoruz bakalım hayırlısı diyorum :) 


O zaman herkesciklere iyi çalışmalar, huzurlu, stresten çooookkk uzak bir hafta diliyorum :) 




16 Aralık 2015 Çarşamba

Gene İçsel Dökümler Yaşadım :)





Az biraz içimi dökeyim şuracıklarda zira paylaşım yapmazsam sinirimden orta yerimden çatlayacağım valla :)

Şimdi balköpüklerim daha öncede konu ile alakalı bir iç dökümü yaşamıştım hali hazırda okumayan kaldı ise hemen şuracıkta bir tık ötenizde :) ayyy koş koş gıybet burada koşşşşş modum fena halde açık şu anda :)

Tam olarak "Kabiliyetsiz olmak bir kusur değildir ama Karaktersiz olmak çok büyük bir kusurdur..." sözü ile örtüşen şeyler yaşıyorum hayır çok kaile de almıyorum ama ister istemez böyle piiikaaaçççuuuuuuu diye üstüne atlayıp sonrasında da pikaçu, pikaçu, pikaçu diye ufak dokunuşlar sergilediğim anlar gözümün önüne geliyor, eğleniyorum, zevk alıyorum sonra bir bakıyorum onların hiç biri olmamı ben gene sabır etmişim :)

Bir tanıdığım der ki; bir insan kötü olabilir (halledersin), huysuz olabilir (halledersin), şımarık olabilir (halledersin), kıskanç olur (halledersin), cahil olur (halledersin) ama bir insanın ruhu kötü ise işte o kişi ile hiç bir şey halledemezsin, ruhu kötü olan insandan uzak duracaksın. Şu son bir kaç aydır yaşadığım şey bu işte ruhu kötü insan ile aynı ortamda bulunmak.... Tabi birde bu kötü ruha, boyundan büyük egoyu da katarsanız (kaldı ki aynaya bakılsa o egonun kendilerine bir numara büyük geldiğini görecekler ama işte o ego yüzünden onuda göremiyorlar) ortaya böyle bulunmaz hint kumaşı edasında bir  oluşum çıkıyor ve siz bununla aynı havayı solumaya mecbursunuz.... Peki böylesine kötü ruhlu bir insan ile nasıl başa çıkarsınız?????

Ben söyleyeyim hiç bir şekilde kaile almayacaksınız, umursamayacaksınız, sanki hç yokmuş gibi davranacaksınız ve ağzına laf vermeyeceksiniz çünkü bu tarz insanlar kötülükten, insanları birbirine düşürmeye çalışmaktan haz alıyor ve beslenme şekilleri bu, hani Zeyna diye bir dizi vardı orada bir kız vardı, insanları dudaklarından öperek ruhlarını içine çekiyordu yada herküldeydi bilmiyorum :) tam olarak bahsettiğim şey bu işte bazı insanlar bu şekilde hayatlarını idame ettirirler ve ellerinden bunu alırsanız yavaş yavaş küçülüp kaybolurlar.... 

Bir insan belli bir yaşa gelene kadar Adab (Dinin gerekli gördüğü ve aklın güzel bulduğu bütün söz ve davranışları, uyulması gereken görgü kurallarını, göz önünde bulundurulması ve izlenilmesi gereken esasları ifade eder. İyiliğe ve güzellipe yönelttiği için,insanın övgüye değer özelliklerine de edep denilir.) gerçekliğinden yoksun yetişmiş ve kendini de geliştirememiş... Bunun yerine kendi karakterini geliştirmek adına bolca fesatlık (karışıklık, kargaşalık, arabozuculuk,iyimser olmayan, kötü yorumlayan kimse.) yüklemesi yapan, İspiyonculuk (Birinin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözlemleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlayan kimse, gammaz) kendine görev edinmiş, Kıskançlık (haset) had safhada olan ve bunun gibi bütün kötü özellikler ile kendini geliştiren kimseler bu hayatta başarılarını kendilerine, başarısızlıklarını ise etrafındaki insanlara maal ederer ve siz sesinizi çıkarmadığınız sürece görevlerini tamamlayamadıkları içinde kendilerini kötü hissederler. 

Yazıya başlarken dedim şöyle iki kelam yazayım maşallahım varmış yazdıkça yazasım geliyor :) ay ama ne yapayım şimdi doğal olarak karşındaki insan beyinden yoksun bir şekilde yaşarken sen bu insana bunları söylesen ne kadar neyi anlayacak... Bence bu tarz insanlar kendilerini bile sevmiyorlar yada kendilerini o kadar çok seviyorlar ki dünyanın kendi merkezleri etrafında döndüklerini düşündüklerinden dolayı bu kadar kötü ruhlu olabiliyorlar ayyy bilemedim :) neyse öyle yani şimdi ben pikaççuuuu uçuşu gerçekleştiremedim içimde patladı ama bekliyorum nihahahahahah vakti gelecek :) :) :) :) 


Yaa bu arada Eşkiya'yı izlediniz mi dün akşam, bu aralar favori dizim olur kendisi ama Deniz Sekiyi de görmek güzel oldu :) Şarkısı da hoşuma gitti valla ne yalan söyleyeyim, dur dur şarkıyı da buraya bırakayım hemencik :)


Hadi kaçtım ben :) 




13 Aralık 2015 Pazar

“Pantene Altın Kelebek Ödülleri”nde Güzeller Geçidi



Yılın merakla beklenen ödülleri ‘Pantene Altın Kelebek’in kırmızı halıdaki yıldızlar geçidinde, ünlü yıldızlar saçlarıyla, şıklıklarıyla ve güzellikleriyle dikkat çekti.



29 Kasım Pazar akşamı Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği “Pantene Altın Kelebek Ödülleri”nde; birbirinden ünlü isimler ödül töreni öncesinde kırmızı halıda saçlarıyla, güzellikleriyle ve şıklıklarıyla göz kamaştırdı.



Bergüzar Korel ışıltısıyla ve saçlarıyla büyüledi…


Geceye krem rengi şık ve zarif bir tuvaletle katılan Pantene Marka Elçisi Bergüzar Korel, güçlü ve sağlıklı görünen güzel saçlarıyla ışıltısını kırmızı halıya da yansıttı. Bergüzar Korel’in bu özel gece için saçlarını hazırlayan P&G Beauty Saç Stilisti Önder Tiryaki; “Böylesine özel ve görkemli bir gecede Pantene’in Marka Elçisi Bergüzar’ın kıyafet seçimi kadar saçlarının nasıl görüneceği de oldukça önemliydi. Bergüzar’ın saçları oldukça gür ve sağlıklı… Tabii söz konusu böylesine güzel ve sağlıklı görünen Pantene saçı olunca, saçlara şekil vermek de benim için çok keyifliydi. Bergüzar’ın kıyafet seçimine göre saç şekline birlikte karar verdik ve ortaya harika bir sonuç çıktı. Kendisi gibi saçları da ışıldıyor” dedi.



Yıldızları Parladı…


Bu yıl ilk defa belirlenen “Pantene Yıldızı Parlayanlar” kategorisinde; Hande Erçel, Bensu Soral ve Nilay Deniz de güzel ve sağlıklı görünen saçlarıyla ve tarz tuvalet seçimleriyle geceye katıldı. Genç yıldızlar, oyunculuk anlamında böylesine değerli bir ödül almanın da kendileri için büyük bir motivasyon olduğunu söylediler. Hande Erçel ve Bensu Soral toplu kullanmayı tercih ettikleri güçlü saçları ve doğal makyajlarıyla göz kamaştırdı. Ödül gecesi için tercihi beyazdan yana olan Nilay Deniz ise açık bıraktığı güzel ve sağlıklı görünen saçlarıyla dikkat çekti.



Ayrıca Pantene Altın Kelebek özel jürisi tarafından güçlü ve sağlıklı görünen saçlarına göre seçilen 15 şanslı okur, geceye yıldızlar kadar özel hazırlanma ve sevdiği sanatçılara sahnede ödül verme şansını yakaladı. 15 şanslı genç kızı ödül gecesine hazırlayan P&G Beauty Saç Stilisti Önder Tiryaki, “Böyle bir geceye hazır olmak için öncelikle sağlıklı görünen, güçlü ve parlak saçlara sahip olmanız gerekiyor” dedi. Ünlü saç stilisti, her şampuandan sonra Pantene saç bakım kreminin kullanılmasının önemini vurguladı: “Daha sağlıklı görünen, daha parlak ve daha güçlü* saçlar için, şampuandan fazlasına ihtiyacınız var! Bunun için önerim, dünyanın 1 numaralı saç bakım kremi** olan Pantene Pro-V Saç Bakım Kremleri. Etkili Pantene Pro-V formülüne sahip olan ve her saç tipine uygun varyantları bulunan Pantene Saç Bakım Kremleri, her şampuandan sonra kullanıldığında saçların sağlıklı görünen en güzel halini ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor.” Tiryaki, Pantene şampuan ve saç bakım kremiyle birlikte, Pantene Saç Bakım Yağ’larının düzenli kullanımını tavsiye ediyor: “Harika bir ürün! Ben uzun zamandır bu işi yapıyorum, böyle bir ürünle ilk defa karşılaştım. Çevremde önerdiğim herkes de bayılıyor. Çünkü normalde kadınlar çoğunlukla saçlarını ağırlaştırdığından şikayet ederek yağları kullanmayı reddediyor; fakat Pantene Saç Bakım Yağları ile böyle bir sorunla karşılaşmak söz konusu bile değil. Ürün saçlarınızın bakımını yapıp saçı şekillendirmeden kaynaklanan yıpranmaya karşı korurken, yağlı bir his bırakmıyor.”

15 şanslı genç kızın kırmızı halıdaki saç stillerini belirleyen Önder Tiryaki “Genç kızlar kırmızı halıda kesinlikle doğal ve abartıdan uzak olmalı, kendilerine yakışanı yapmalılar. Kırmızı halıya en çok yakışan görünüm herkesin yaptığı değil, senin en güzel halindir” dedi.


 *Şekillendirmeden kaynaklanan yıpranmalara karşı güç, şampuan+saç bakım kremi kullanımında

**P&G Hesaplaması, Ağustos’14-Temmuz’15 Nielsen satış bilgisine göre 

 


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.





6 Aralık 2015 Pazar

Cumartesi Gezmesi...




Cumartesi günü adeta bir dünya turu yaptık diyebilirim, hele birde o istanbulun şahane trafiği eşliğinde :) Aslında program basitti ama biraz da spontane geliştirdik her şeyi. 

Hafta arasında kahvaltı için rezervasyon yaptırmıştım. Kahvaltı için seçtiğim yer ise Salacakta bulunan Why Not 61 adlı mekan oldu. Eğer kahvaltı veya akşam yemeği için rezervasyon yaptıracak isem genelde nerede olduğuna değil daha önce gitmediğim yerleri tercih ederim, yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Bu nedenle bu sefer de burayı tercih ettim ve seçim yaparken genelde mekanlarla ilgili yorumları pek okumam çünkü herkesin zevki farklıdır bu yüzden de acaba mı ? düşüncesine girmek istemediğimden dolayı pek yorum okumayı tercih etmiyorum. Sonucunda iyi veya kötü çıkacaksa da kendim görmeliyim bunu :) 


Ama Why Not 61 adlı mekana hiç tereddüt etmeden gidebilirsiniz, mekanın güzelliği dışında, sunumların güzelliği dışında önem verdiğim bir şey daha vardır bu da çalışanların güler yüzlü olmaları, bu yüzden bu mekan bu konuda da bir hayli iyi, kahvaltımız boyunca keyifli ve zevk aldık, gözümüz de doydu, karnımız da doydu :) 

Kahvatımız bitti anadolu yakasını tavaf edelim dedik, Maltepe, Ataşehir, Kadıköy, Moda dolandık durduk :) en son artık bir yerde oturalım bir yemek yiyelim dedik tabi bu sırada Kadıköy civarındaydık, hemen aracımızı ispark'a bıraktık ve o kuru soğukta ne yesek araştırmasına girdik :) 

Açık konuşmak gerekir ise ben normalde dışarıda Döner yiyemem, midem rahatsız oluyor ama uzun zamandır şu Kasap Döner de bir deneme yapmak istiyordum. O zaman dedik buraya girelim artık şansımıza göreceğiz :) Kadıköyde bulunan kasap döner biraz hizmet açısından eksik buldum ama herhalde yoğunluktandır diye umuyorum ama bunun dışında döneri yumuşacık ve beni gece boyunca  hiç bir şekilde rahatsız etmedi, en azından benim için güzel bir deneyim oldu ağrıda çekmemiş olsam işin güzel kısmı olarak kaldı :) 


 Burası neresi mi ? Burası Leman Kültür  Kadıköy Şubesi :) 
Nasıl cici nasıl güzel bir yer, içeride her bir köşeyi incelemekten inanın menü den bir şey seçip de sipariş veremiyorsunuz ay hele o menüsü yok mu ? resimlemeyi unuttum malesef kusura bakmayın :) Birazdan fazla kalabalık olduğu için içeride oturmak için biraz bar kısmında beklemek zorunda kaldık ama öyle çok değil, aşırı bir sirkülasyon var bu yüzden en fazla 5 dk bekledik belkide :) 




Ne içsem, ne içsem diye bakarken, türk kahvesinde karar kıldım ve bir adet Cilveli Kahve söyledim, ay yok yanlış duymadınız kahvenin adı Cilveli Kahve :) Osmanlı döneminden kalan bir kahve çeşidi, okduğuma göre aslen, kahve bol köpüklü bir şekilde fincana döküldükten sonra üzerine çifte kavrulmuş, öğütülmüş badem ve iki çeşit baharattan oluşan bir karışım dökülüyormuş. Kahvenin yanında bir kaşık veriliyor ve ilk önce bademler yeniliyormuş, ardından kahve içiliyormuş. Fakat burada gelen Cilveli Kahve braz daha değişik idi, evet badem tadı var idi ama ek olarak meyve karışımlarından da oluşuyordu, tad olarak harika yani utanmasam 3-4 fincan daha içerdim :) yanında gelen atıştırmalık ise püskevit :) eti finger arası lokum :) 

 Sonrasında bir Latte içtikten sonra kahveye doyduğumu ve çaysadığımı hissettim ve vurdum çaya :) Çay tabağının içindeki altlık çok güzel :) "Gülüyorum o halde varım :) " hatta giderken ben bunu alıyorum dedim :) sağolsun başka isterseniz verebiliriz dediler :) 

Yani demem o ki Cumartesi günümüz bol atraksiyonlu, bol kahkahalı, bol eğlenceli, bol trafikli geçti. Dedim ya dünya turu yaptık diye, şimdi ikamet adresi Beylikdüzü olunca bizim olayımız bir uçtan diğer uca gitmek gibi bir şey oldu :) Umarım sizinde cumartesi gününüz mükemmel geçmiştir Leman Kültür'e mutlaka uğramanız dileğiyle :) 



3 Aralık 2015 Perşembe

Dünya Engelliler Günü...







Şimdi kendinize bir söz verin ve bu sözü bir daha bozmamak üzere tutun... Engellilerimize karşı daha bilinçli yaklaşmaya, onlara karşı önyargılarımızdan kurtulmaya, daha fazla yardımcı olmaya, daha sabırlı olmaya, hayatlarını bir adım daha kolaylaştırmaya çalışalım ve bunu misyon edinelim, karakterimizin bir parçası olsun...


Onları sadece 3 Aralık günü değil her gün hatırlayalım...


2 Aralık 2015 Çarşamba

Muzdan Harikalar...


Stephan Brusche  , kendisi tasarımcı ve sanatçı imiş, iyi ki de sanatçı olmuş diyebilirim çünkü hani afiyetle yediğiniz o muzlar var ya, hani soydun hoooppp kabuğunu attığın muzlar dan sanat harikaları çıkarıyor. Alt tarafı muz işte dediğin meyveye yaptıklarını bir görsen vay arkadaş dersin ben bir sanat harikası yiyormuşum da haberim yok imiş :) 


Benim burada paylaştıklarım internette olan bir kaç muz harikasından sadece bazıları ama isteef kullanıcı adı ile paylaşım yaptığı instagram hesabında daha niceleri var, valla ben bakmalara doyamadım, her bir muz bir anlam abidesi içine girmiş... Bence vakit kaybetmeden instagram hesabını bi takip edin derim ben :) 

İnstagram hesabı için tık tık















Kedisel....




Kedidir kedi :) evet ben bir hayvan severim hatta evet ben bir kedi severim, baba evindeyken de kedimiz var idi, evlendim şu anda benim evimde de kedi var hatta annemlerde şu an evde baktıkları 4 tane, dışarıda baktıkları bir sürü kedi var... Ve bir kedi ile yaşamaktan gayet memnunum aslına bakarsanız biz bir kediye sahip değiliz, kedimiz bize sahip... Annem bize hayvan sevgisini öğretti, annem derdi ki bir kimse hayvan sevmiyorsa bir insanı asla sevemez... ki bana göre çok doğru. Biz bir kediyi incitmeyiz, biz bir karıncayı da incitmeyiz, biz bir köpeği beslerken, dışarıda ki kuşu da besleriz, bizim için hayvan sevgisi sadece kediden ibaret değildir. Eğer imkanım olmuş olsa bahçeli bir eve sahip olsam o bahçede kedisi, köpeği, kuşu yardım edebileceğim bütün hayvanlar olur. Ayrıca bir hayvan ile işe yaşamak size sabırı, hoşgörüyü, sevgiyi, sadakatı, az ile yetinmeyi, ufak şeyler ile eğlenebilmeyi öğretir en azından ben bu düşünceye sahibim. 

Az şekerli adlı sitede okuduğuma göre; Uzmanlar, bebek ve çocukların büyürken evcil hayvanlar ile birlikte olmalarının somut avantajları olduğunu belirtiyorlarmış. Bence çok doğru, hayvan sevgisi çok ayrı bir şey en nihayetinde senin benim gibi oda bir canlı, senin su içmeye mi ihtiyacın var ? evet onun da suya ihtiyacı var, senin uyumaya, yemek yemeye mi ihtiyacın var? evet onunda bunlara ihtiyacı var, peki sen bunları kendin düşünerek veyahut yeri geldiğinde birinden isteyerek yapabiliyor musun? evet yapabiliyorsun, peki o senin yanına geldiğinde derdini anlatmaya çalıştığında o hayvanı neden itip kakıyorsun, neden kendini onun yerine koymuyorsun, neden ona da bir kap su bırakmıyorsun, neden bir parça mama vermiyorsun ve neden elini ona sürmeye çekiniyorsun!!!

Allah kısmet ederde bir evladım olur ise, elbet kedim ile birlikte yaşayacak... Sonuçta kedim de bu evin bir bireyi, tıpkı sen-ben gibi....






Kaynak : Az Şekerli


1 Aralık 2015 Salı

42. Pantene Altın Kelebek



42. Pantene Altın Kelebek Ödülleri 






















































Altın Kelebek Ödülleri sahiplerini buldu efenim;


En İyi Kadın Oyuncu : Serenay Sarıkaya Medcezir Dizisi
Ey İyi Erkek Oyuncu : Çağatay Ulusoy Medcezir Dizisi


En İyi Kadın Sunucu : Öykü Serter İşte Benim Stilim Programı
En İyi Erkek Sunucu : İlker Ayrık Ben Bilmem Eşim Bilir Programı 


En İyi Dizi : Güneşin Kızları 


En İyi Yakışan Çift : Elçin Sangu / Barış Arduç Kiralık Aşk Dizisi


En İyi Çocuk Oyuncu : Ataberk Mutlu Poyraz Karayel Dizisi


En İyi Komedi Dizisi : Güldür Güldür Show


En İyi Kadın Komedi Oyuncusu : Özge Özpirinççi Aşk Yeniden Dizisi
En İyi Erkek Komedi Oyuncusu : Ahmet Kural / Murat Cemcir Kardeş Payı Dizisi


En İyi Yönetmen : Ali Bilgin "Medcezir" 

En İyi Yönetmen : Çağrı Bila Lostuvalı "Poyraz Karayel" 

Juri Özel Onur Ödülü : Beyazıt Öztürk Beyaz Show
Juri Özel Onur Ödülü : Kurtlar Vadisi Pusu 


Pantene Yıldızı Parlayanlar Ödülü : Bensu Soral / Nilay Deniz / Hande Erçel

En İyi Proje Ödülü : Kayahan En İyiler & İpek Açar / Samsun Demir / Murat Yıldırım 


En İyi Magazin Programı : Pazar Süprizi 


En İyi Türk Pop Kadın Solist : Sıla
En İyi Türk Pop Erkek Solist : Mustafa Ceceli 


En İyi Fantazi Müzik Kadın Solist : Ebru Gündeş
En İyi Fantazi Müzik Erkek Solist : Hakan Altun


En İyi Dizi Seneryo Yazarı : Ersoy Güler / Aşk Yeniden
En İyi Dizi Seneryo Yazarı : Ethem Güler / Poyraz Karayel 


En İyi Kadın Haber Sunucusu : Nazlı Çelik 

En İyi Erkek Haber Sunucusu : Fatih Portakal 

En İyi Dizi Müziği : Toygar Işıklı "Medcezir"


En İyi Klip Ödülü : Metin Arolat / Gülşen-Bangır Bangır

En İyi Halk Müziği Kadın Solist : Şevval Sam 

En İyi Halk Müziği Erkek Solist : Volkan Konak

Yılın Şarkısı : Bangır Bangır- Gülşen & Ozan Çolakoğlu 


En İyi Çıkış Yapan solist : Edis / İdo / İlyas Yalçıntaş / Simge Sağın 


En İyi Müzik Grubu : Model 


En İyi Yarışma Ödülü : Survivor All Star / Acun Ilıcalı  


En İyi Spor Programı Ödülü : Yüzde Yüz Futbol 



LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İletişim Güzeldir :)

Ad

E-posta *

Mesaj *