Hoşgeldinizz :)

Powered By Blogger

Translate

30 Mart 2012 Cuma

Tütsü Üzerine....



Tütsü hakkın ne biliyoruz ? Tütsü'nün kokusundan hoşlanır mısınız ? Eviniz de tütsü var mıdır ? Ben çok mu soru sordum :)

Tütsü; Bazı inanışlara göre ölü aile üyelerinin dünyevi işler ile ilgilerini kesmediklerini ve yaşayan kişilerin kaderlerini etkileyebilme imkanlarının bulunduğu inancında'dır. Her kültür de vefat eden kişiler için bir cenaze töreni yapılır fakat bu atalara tapınma olarak adlandırılmaz. Hatta eski zamanlar da sara ve diğer hastalıkların tedavisinde de kullanılırdı.

Eğer kendiniz bir tütsü yapmak isterseniz bunun da yolu var ; Marangozdan temin edeceğiniz çok ince şekilde çekilmiş talaş,Eminönü'nden bulabileceğiniz "sakız ve reçine", tarçın, karanfil vbg. aramotik elamanlar. Tütsü bu malzemelerin karışımı ile ortaya çıkıyor. Karışım iyice yumuşak kıvama geldikten sonra eliniz ile şekil verebiliyorsunuz. Peki ne çeşit tütsüler var birazda onlara bakalım....



* Yardley, Magnolia, chandan, Rain Forest, Rose, Orange, Saltana, Jasmine, Violet, Strawberry, Lime, Erotik, Darshan, Sun, Heena, Lily, Aphrodesia, Myrrh, Cinnamon, Musk, Sage, Citronella....

Citronella : Güney Asya otundan elde edilir. Uykusuzluğa iyi gelen tütsülerden biridir.

Yardley : Sandal ağaçlarının ve limon aroması karışımıdından oluşur. Rahatlatıcı, huzur verici, hafızayı yenileyen ve meditasyonlarda hipnoz seanslarında kullanıldığı söylenir.

Magnolia : yoğun bir şekilde manolya kokusu içerir. Ferahlatıcı, mutluluk getiren, karşı cinsi çeken, aşkı yeniden canlandıran bir yönü vardır.

Chandan : Pratik zekayı arttıran, konsantrasyonu sağlayan bir özelliği vardır.

Rain Forest : İletişimi arttırır ve uykusuzluğa iyi gelir. İnsanın kendisini sevmesine yardımcı olur. Yağmur ormanlarının o tazeliğini size taşır.

Musk : Misk otunun egzotik kokusu sizi sakinleştirmeye yetebilir. Nazar'ı ortadan kaldırır. İkili ilişkiler de tarafların gerçekleri dile getirmesine yardımcı olur.

Rose :  İnancı sağlamlaştıran, aşkın sembolü olan ve özellikle fobileri olan kişilerin tedavisinde tamamlayıcı olarak kullanılır.

Orange :  Sinir bozukluklarına iyi gelir.Yoga, meditasyon gibi durumlarda faydalı olabilir.

Saltana : Üzüm aroması ile bedeni ve zihin gücünü arttırdığı söylenir. Tazelik/güzellik verir aynı zamanda kalbi canlı tutar. Kimi kişiler şans getirdiğini söylemiştir.

Jasmine : Yasemin bahçelerinin tazeliğini yaşatır, saf ve arınmışlığı temsil eder, bencil kişilerim kendilerini görmesinde yardımcı olur. Yatıştırıcı özelliği bulunmaktadır.

Violet : Bedeninizin ihtiyacı olan rahatlığı yaşatır. Sinirleri yatıştırır, medyumluk yapan kişilere oldukça yararlı olduğu söylenir.

Strawberry : Endişeyi yok edebilir, sakin ve anlayışlı olmanızı sağlar, zekanızı açar. Umudun simgesi olduğu söylenir.

Sage : Adaçayının taze kokusu sise huzur verecektir. Metobolizmayı dengeler ve bedeninizi gençleştirici özelliğe sahiptir.

Cinnamon : Tarçın kokusu seviyorsanız işte tam size göre bir tütsü. Rahatlamanıza yardımcı olur, iştahınızın açılmasında yardımcı olur, hayal gücünüzü oluşturur ve tarçın kokusu kan basıncını da dengelemeye yarar.

Lime : Ihlamur çiçeklerinin güzel kokusuna sahiptir. iletişimi kolaylaştırır, cesaret verir.Vücut direncinizi arttırmanıza yardımcı olur.

Erotic : Egzotik çiçeklerden oluşan bu karışım oldukça gevşetici ve huzur vericidir. Afrozidyak etkisi yaratır.

Darshan : Sinirlerinizin gevşemesini istiyorsanız doğru kokudan bahsediyoruz. Huzurlu bir ortam sağlar, Uyum içinde yaşamayı, birlikte hareket etmeyi sağlar.

Sun : Güneşin sıcaklığını hissetmenize yardımcı olur. Karşı cinse daha büyüleyici gözükmenizi sağlar, Kabuslarınızdan sizi çeker alır.

Heena : Gizemli bir kokudur. Yaşadığınız ortama mutluluk katmak istiyorsanız heena kullanmanızda fayda var. Orman kokusudur. Sadakatı temsil eder.

Lily : Su zambağının egzotik kokusu sizi ferahlatıcı ve tazeleyici etkisi vardır. Temizliği temsil ettiği söylenir, aşkını ifade edemeyenler için çekim gücü vardır.

Aphrodesia : Uzak Doğu'nun huzurunu taşır. Zihinsel aktiviteyi dengeler, unuttuğunuz rüyalarınızı hatırlamanıza yardımcı olur.


Myrrh : Sarı sakız yada mür deneir. etkileyici bir kokuya sahiptir, sizi sükunete sürükler. 



Sizleri bilmem ama ben fresh kokuları seviyorum, çok sık bir şekilde yakmam ama genelde rahatlamak için kullandığım olur. Odaya verdiği kokusu hoş olabiliyor. :) 





Vizyon'a girecek filmler :)

Ve her zaman ki gibi sizlere bu hafta Vizyon'a girecek filmleri paylaşma vakti. :) Bakalım ilk sırada ne olacak :)

Wrath Of The Titans & Titanlarınm Öfkesi 

...Fragman....
Zeus'un oğlu yarı tanrı Perseus'un canavar Kraken'i kahramanca alt etmesinin 
üzerinden yaklaşık 10 sene geçmiştir. Bir balıkçı olarak 10 yaşındaki oğlu Helius ile sessiz sakin bir hayat sürmekteyken Titanlar ve tanrılar arasında savaş tekrar alevlenmeye başlar.
 yönetmenliğini Jonathan Liebesman'ın üstlendiği filmde "Sam Worthington", "Liam Neeson", "Ralph Fiennes", "Toby Kebbel", "Bill Nighy" gibi aktörler yer almaktadır. 

evet bu hafta ki ilk gideceğim film belli oldu :) Evet devam ediyoruz......

Kaos: Örümcek Ağı

...Fragman...

Yönetmenliğini Cem Gül'ün üstlendiği film de, oyuncular ise; Roja Demirer, Cemal Hünal, Selçuk Özer, Ayça İnci ve Demir Karahan yer almaktadır. 
Konusu ise; Türkiye'yi yurtiçi/yurtdışından gelebilecek tehditlere karşı koruma amaçlı kurulan gizli bir yapı olan UGT, bu sefer ki görevinini oldukça tehlikeli ve riskli olduğu anlaşılır. Ülke ciddi bir tehditle karşlı karşıyadır.UGT ajanları ile işbirliği içinde olan SAT Komandosu yaklaşan tehlikeyi engellemek ile görevlidir. 
Konusu ve oyuncular gereği film 2. sıralamam da yer almış vaziyettedir. :) 


Pamuk Prenses'in Mazeraları: Ayna Ayna Söyle Bana 

...Fragman...

Bildiğimiz Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalının çok farklı bir versiyonu ile film Beyaz Perde de.... Sizce konusunu anlatmaya gerek var mı ? :) 
Julia Roberts, Sean Bean, Lily Collins, Nathan Lane, Danny Woodburn 'un yer aldığı filmin yönetmen koltuğun da ise; Tarsem Singh yer almaktadır. 

Ama ben buna da mutlaka gideceğim :)


Şansa Bak
...Fragman...


27 yaşındaki bir genc bir adama konulan (benim yaşımdan mı bahsediyor acaba) kanser teşhisini konu alan ve hastalığı yenmek için yağmış olduğu mücadele anlatılan film gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır. 
Anna Kendrick, Joseph Gordon-lewitt, Bryce Dallas Howard, Seth Rogen, Anjelica Huston gibi aktör/aktris ler yer almaktadır. Yönetmenliğini ise, Jonathan Levine üstlenmiştir. 


Big Miracle & Büyük Mucize

...Fragman...

Gerçek bir hikayeye dayanan Büyük Mucize, gri bir balina ailesini Kuzey Kutup Dairesinde hızla oluşan buzullardan kurtarmak için kendilerine engel olmak isteyen, küçük bir kasabanın haber kanalı muhabiri ile, bir Greenpeace gönüllüsünün öyküsü anlatılıyor. 

Oyunculara baktığımızda ise; Drew Barrymore, Kristen Bell, Dermot Mulroney, John Krassinski, Tim Blake Nelson'ın yer aldığını görüyoruz. Ken Kwapis ise yönetmen koltuğunda oturuyor. 



Evet ben üzerime düşeni yaptım, sıra sizde seçin bakalım güzel bir akşam sineması hediye edin kendinize..... :) 
Şimdiden  İyi Seyirler ..... :)

Missss gibiii bir kahve :)


İrish Latte (Karamel sosu ile) :) 
Mis gibi misss

Yanında verdikleri kalpçik kurabiyeler daha da güzel :)


Geçen akşam böyle bir sıkıntı, böyle bir darlanma, sanki üzerime 10 tane fil oturmuş daral daral durumundayken sevgili arkadaşım volki imdadıma yetişti her zaman ki gibi :) aldı beni götürdü Robert's Coffee 'ye beni götürdü :) sonra muti de geldi :)
Havuçlu Kek almıştık oradan kenardan köşeden sanki gözüküyor, şimdi düşündüm ben neden onun resmini çekmemişim ki :) artık bir daha ki sefere :) 


Oje Tercihim :)




Bugün Cuma haftanın son iş günü :) Sanırım bu yüzden renkli bir oje tercihi yaptım :) 


29 Mart 2012 Perşembe

Gene bir araştırma sonucu :)




Ve gene biz kadınların üzerinde yapılan bir araştırmaya göre ( zaten denek gibi olduk haberimiz yok :D )

Dr. Jennifer Baumgartner (ABD'li klinik psikolog) yeni yazmış olduğu kitabında, biz kadınların seçtiği kıyafetler ile iç dünyamızda ki zayıf ve güçlü noktaları yansıttığımızı anlatmış.

Neymiş efendim günlük kıyafetlerinde göğüs dekoltesini tercih eden kadınların hayatlarında kendilerini kontrol edecek bir güç arayışı içinde olduğunu gösterirmiş...

Giydiğimiz kıyafetleri gereğinden fazla takı ile kombin eden kadınların özgüven eksikliği olduğu görülürmüş ve ayrıca takılan mücevherler ile etrafı büyülemeye çalışanların genellikle maddi sıkıntı çektiği belli olurmuş

Dr. Jennifer Baumgartner 'a göre "Giydiklerimiz iç dünyamızda olan her şeyi dış dünyaya yansıtan bir ayna gibidir." gibi bir düşüncesi var imiş.

Ofiste gömlek düğmelerimizi boynumuza kadar ilikleyen kadınlar patronlarına, "Dişiliğin ön plana alınması zayıflığın göstergesidir." mesajını vermekteymiş.


Mesela çok kısa bir etek ile dışarı çıkan genç bir kızın insanların dikkatini çekme isteği içinde iken, aynı bir kıyafet ile dışarı çıkan yaşlı bir kadının, yaşını inkar etme eğiliminde olduğunun göstergesiymiş.



E peki şimdi ben bu test sonucuna göre ben bir kendimi analiz edeyim :)

* Günlük olsun gece olsun abartısız göğüs dekoltesini severim,
* Küpe çok olmasa da "yüzük ve kolye" vazgeçilmez aksesuarımdır.
* Gömlek çok fazla giymem, giydiğim zamanda öyle boğazıma kadar iliklemem.

Şimdi kendimi kontrol edecek bir güç arayan, etrafımı büyülemeye çalışan ve artık para nedir unutmuş olan, öz güven yerler de zaten, patronlara sosyal mesaj bile veremeyen biriyim o zaman ben :D

Bumu dur yani ? Oturdunuz, düşündünüz, araştırmasını yaptınız, kafa patlattınız sonuca gel :) Şimdi saçma desem ayıp olacak, kadın o kadar uğraşmış bir şey yapmış, doğru desem kendimi olmayan bir kişiliğe büründürmüş olacağım... :) En iyisi şöyle demek sanırım o araştırma içinde benim gibi kadınlar yok :)





Bu nedir Arkadaş ya.... İsyeeaann mod :)


Aman tanrımmmm Beren Saat 2 aylık hamileymiş :) ee napalım hamileyse hamile benim kara kaşıma kara gözüme hamile kalmadı ya, niye haber niteliği taşır ki bu :) Yok duyulmasın diye hastaneye gitmiyormuş, özel doktor'a gidiyormuş... eee şimdi sen duyulmasın diye bunları yaparken biz bu haberi nasıl okuyoruz... Hem yani duysak ne olacak bugüne kadar ayıplamadık hiç birinizi seni mi ayıplayacağız sanki :) 



Ahu-Cem-Cansu oyun olmuş :) heh işte ya bende bunu bekliyordum :D Ya arkadaş bir de bunlara kafa mı patlatıyorlar anlamıyorum ki... Kim oynar ki diyeceğim ama eminim rekor kırar bu oyun kesin :) 

Zaten bizler de böyle arkadaşlarımızla buluşunca hemen başlıyoruz konuşmaya ; Yahu bu Cem evlenince Cansu'nun durumu ne olacak ? Beren Saat acaba hamile mi, e şimdi bu kız saklayacak bunu göbeği nasıl saklayacak ? Bizim İvana'nın da durumu fena bu ara kendini toplaması lazım artık... O değil de acaba Cem&Ahu evlilikleri nasıl gidiyor? Şu serdar da artık birini bulsa da evlense baksana :) yani başka işimiz gücümüz kalmadı bunları merak ediyoruz biz :) çünkü bunlardan başka derdimiz yok zaten beyin hücrelerimiz de sadece bunları düşünmeye yetiyor....

He tabi birde sadece Türkiye ünlüler kervanı ile kalmıyor işi gücü bırakıp Yabancı ünlülerin de aşklarını, paralarını, kaçamaklarını vbg. merak ediyoruz.... Şimdi ben Beyonce'un oturduğu yerin ne kadar olduğunu?, kaç oda olduğunu? niye merak edeyim, hatun kazanıyor arkadaş alır, oturur, canı sıkılır satar başka alır bize ne ki ? 

Geçen akşam bir abimize giderken böyle sessiz sedasız yerlerden geçtim öyle gittim hani ev var ile yok arasında,  acaba size faydası olmayan bu kişilerin ne aldığını? ne yediğini? nereden ne kadar ne kıyafet aldığını? tatilde kaç bikini/mayo değiştirdiğini merak eder iken hiç aklınızın ucundan başka şeyler geçmiyor mu ? Geçerken düşündüğüm; Ya bu her şeyi çok iyi yapan bu ün kazanmış,sırf reklam olsun/reyting olsun diye insanları oyuncağa çeviren, her gece eğlenmeye gidip milyarlar harcayıp ama ertesi gün tv de ah sokak çocukları,vah bu dayak yiğen kadınlarımız vbg. olayları gündeme getirip ahlanıp vahlanan kişileri toplayıp bir gün adını bile duymadıkları semtlere götürüp işte hayat burada, bunlardan haberiniz var mı demek lazım? 

Şimdi diyeceksiniz ki sen izlemiyor musun ? Çok açık ve net beni yakinen tanıyan arkadaşlarım bilir, ben tv de, gazete de vbg. yerler de Magazin programı izlemem hele ki hafta sonu cts&pazar evde ve kahvaltı sofrasında isem biri açsa bile kapatın şunu derim... Çünkü boş bilgi ile beynimizi doldurmaya gerek yok. Bunları nereden biliyorsun diyebilirsiniz, o da şöyle söyleyeyim gazeteye bakıyorsunuz, Ana Sayfa da bunlar çıkıyor... İster istemez size okutuyorlar....

Neyse ben çok konuşmuşum :) 




Perşembe olmuşşşş :)


Perşembe günlerini seviyorum... Neden mi ? Çünkü Hafta Sonu habercisi :) Çocukken yaptığımız gibi "yatcaz/kalkcaz, yatcaz/kalkcaz hafta sonu olcak" :)

Dün pek ilgilenemedim, zaten işe de gelmedim... ama iyi oldu en azından dünü atlatmış olduk... Sorularınızı duyar gibiyim :) Ne yaptın? Nereye gittin? İşe niye gitmedin? vbg. Şimdi söylesem olmaz, söylemesem olmaz bir orta yol bulmak lazım :) 

Gezip tozmadım merak etmeyin sizler çalışırken, ben hiç gezer miyim? :) Yapmam öyle bir şey ben çok masumane evdeydim ben dün, hem özel işlerim vardı hem de biraz rahatsızdım... En iyi ilaç yatıp dinlenmektir dedim ve işe gitmedim :) Şu an işimin başındayım her ne kadar bu durumdan çok hoşnut olmasam da :) 


Sertap Erener & Yeni Bir Ben Lazım 



Siz bu şarkıyı dinleye durun ben işlerimi toparlayıp size geri dönüş yapayım :) Öptüm kocaman :)

27 Mart 2012 Salı

31/03/2012 Dünya Saati Hareketi....













Şimdi bahsedeceğim konu WWF ( Dünya Doğayı Koruma Derneği) tarafından her yıl düzenlenen "Dünya Saati Hareketi" adlı eylem 2007 yılında Avusturalya'da 2 milyonu aşkın insanın katılımı ile gerçekleşen eylem 2008 yılında 35 milyonu geçen insanın katılımı ile gerçekleşmişti. Her yıl katılımı giderek artan bu eylem şu zamana kadar; 2009 yılında 88 ülkenin katılımı, 2010 yılında 128 ülkenin katılımı ile devam etmiştir. Ayrıca 2010 yılında Türkiye de bu eyleme katılımını "230 civarında kurum, 5000'nin üzerinde kişinin katıldığı ve "Boğaziçi Köprüsü'nün ışıklarını kapatarak" desteğini  sağladı. 2011 yılında ise 20.000 den fazla kişi ve 250'nin üzerinde kurum bu eyleme katıldı. Ankara Opera Binası ve Kastamonu Kalesi de bu eylem de yerini aldı. 

WWF ( Dünya Doğayı Koruma Derneği ) tarafından her yıl Mart ayının son Cumartesi günü olarak belirledi ve herkesi bu eyleme katılması için bilinçlendirmeye devam ediyor.




Bu sene 31/03/2012 20:30-21:30 arasında gerçekleşecek olan eyleme herkesin katılmasını rica ediyorum. Çok değil 1 saat... Bence bunu içinde yaşadığımız gezegene ve gelecek nesile borçluyuz.... 

Leyla İle Mecnun 51. Bölüm


Nasıl yani hala izlememiş olamazsınız dimi ? :) e vakti gelmedi mi artık :) 




Keyifli İzlemeler, bol gülmeler :)

Duvar Saati Meraklısına :)


Değişik duvar saatlerine meraklıysanız size önereceğim siteye mutlaka bakın derim :)
Herkesin evinde mutlaka bir duvar saati vardır, kimisi modern ister, kimisi antika, kimisi değişik tasarımlar ister... Şahsen ben odamda saat olmasından yana değilim çünkü o tik-tak, tik-tak sesi benim ayarımı değiştiriyor :)



Size siteden bir kaç örnek saat, bakalım hoşunuza gidecek mi ? 




İlk etapta gözüme çarpan saatler bunlar :) Benim çok hoşuma gittiler siteyi incelediğiniz zaman sizde beğeneceksiniz :)




Günün ilk şarkısı :)



Ayo & Get out of my way 


Ben dinlerken sizde bana eşlik etmek istemez misiniz ? :) Bence bu saatler de dinlenebilecek güzel bir şarkıya ve güzel bir sese ihtiyacımız var :) 

Keyifli Dinlemeler :)

26 Mart 2012 Pazartesi

The Hunger Games gidildi beğenildi ve tavsiye edildi :)




Ama ben size dedim gideceğim ilk film sıralamasında dedim ve gittim :)

Pazar günü garip bir şekilde oradan oraya dolandık durduk... Hayır ne yaptınız deseniz, söyleyecek bir şey bulamam çünkü böyle spontane gelişen anlık kısa vadeli şeyler... Bir süre sonra o kısa anlar yüzünden yorulduk :)

E birde klasik oda toplama merasimim vardı :) e biraz yoruldum tabi sonra düşündüm beni ne sakinleştirir yorgunluğumu ne alır ?????



ve buldum... Kalk kalk The Hunger Games bizi bekler en yakın seans kaçta bakalım ??? Hmmmm 20:00 tamam o zaman 2 bilet lütfen :)

Film gerçekten güzeldi hani fragmanlarını izlerken etkilenmiştim izledim tamamdır dedim. Benim açımdan film; uuff devamı ne zaman gelir acaba bunun ? diye bir cümle kurmama neden oldu.... Tıpkı Twilight serisi gibi kaldı ki serinin son filminin 2. partınıda sabırla bekliyorum :) (araya sıkıştırayım dedim ) :)

Eğer izlemeyenler var ise mutlaka gitsinler, şiddetle tavsiye edilir :)


Laleli & Beyazıt & Kapalı Çarşı & Mahmutpaşa & Eminönü



24/03/2012 Cumartesi Nasıl yorulunur onu anlamak için güzel bir güzergah belirledik :)

Saatlerimiz 14:00' ü gösterdiğinde Volkan arkadaşım ve ben dedik artık çıkma vakti gelmiş ne yapıyoruz ilk adım bizi bekleyen Taksim Otobüs'ü faciası :) Ben dedim volki arabayı alayım, yoookkkk dedi park yeri sorun orada eziyet olur bize halka karışalım :) iyi madem dedim arada yapalım bunu :) Taksim otobüsüne bindik, ilk etaplarda sorun yok gayet oturmuşuz da böyle rahat rahat gidiyoruz, ama duraklar geçtikçe böyle insanlar güzel havanın da etkisi ile otobüse akın etmeye başladılar, tabi otobüsün kapasitesi gördüğümüz kadar var birde görmediğimiz kısmı var imiş :) Millet artık üst üste falan gitmeye başladı ama buuu bizim için asla engel olamaz :) (oturmak gibisi yok)

Tabi bizim durağımız Taksim olmadığından o güzide kalabalığı aşıp kendimizi otobüsün iniş kapısına (gerçi iniş-biniş aynı olmaya başladı bir süre sonra) atma çalışmalarına başladık... Dağları, tepeleri aşıp kendimizi Aksaray durağında attık :) 

Sonra ilk gördüğümüz Simitçiden 1 adet çatal alarak Laleli den Beyazıt'a doğru yürümeye başladık, yürü yürü yürü Beyazıt'a geldik, ilk etapta Kapalı Çarşıya girmeden hemen soldan dalıp oradaki yan yana dizilmiş dükkanlara bakınmaya başladık... 1 adet volkiye pantolon aldıktan sonra Kapalı Çarşı'nın serin koridorlarına kendimizi attık :) ve tabiki her zaman ki gibi orada kaybolmak boynumuzun borcu :) oradan mı gidiyorduk ? yok ya buradan dönüyoruz işte... ya hayır bak buradan gidelim bence... gibi replikler eşliğinde dolana dolana Mahmutpaşaya vardık :) Kendimi bir kalabalığın içinde bulacağımı düşünürken bir baktım boş yanı tamam dolu gene insanlar var ama yani ben kendimi bildim bileli mahmutpaşa full kalabalık olurdu :) e tabi buraya kadar gelmişken birşeyler almadan olmazdı.... Ben kendimi şımartıp bir kaç adet tayt aldım :) Biliyorsunuz çağımızın buluşu tayt :) (çok sevgili arkadaşım Muti'nin benzetmesi )... sonra yürü babam yürü Eminönü-Sirkeci tarafına kaydıkça yoğunluk iyice artmaya başladı tabi.... Ama biz davamızdan vazgeçmedik, yorulmamız gerekiyordu.... Kendimizi Meşhuıurrrrr Balık Ekmekçi amcaların yerine attık karnımız doysun ki yolda  falan bayılmayalım, yolumuz uzun :) 

Canınız çekecek mi bilmiyorum ama şöle güzel bir Balık Ekmek (soğansız) aldık yanına birde turşu suyu ooyyy kendimizden geçtik resmen :) Afiyet olsun yarasın bize :) e biraz dinlenmiş olduk gerçi tüm Eminönünün kokusu üzerime sindi, o konu hakkında bir şey yapamazdım artık :) dedim kalk kalk daha işimiz var şöyle bir taksim yapalım :) Başladık yürümeye geçtik köprünün üzerinden sallana sallana, Tünel'e gittik bindik 1 durak sonra işte Taksim :) başladık Tünel meydan dan yürümeye keyfini süre süre yavaştan yavaştan ağır vasıta hesabı İstiklal Caddesi bizi bekler dedik :) o mağaza senin, bu mağaza benim derken dedim ki volkiye alalım şurdan bir bira yolda içelim (uvv çok ayıp biliyorum ama tutamadım kendimi). Yukarı doğru yürürken aklıma arkadaşım geldi, uğramadan olmaz dimi ? Ayıp olur :) aradım balımmm dedim nerdesin dükkanda mısın ? Evet dedi hadi gelin, neyse biralarımız bittti attık onları yürümeye başladık Nevizadeye doğru... Yer: Cumhuriyet Meyhanesinin orada "Ritim Pub" :) gittik özlem giderdik, e oturun dedi kıramadık tabi ordada içmeye devam ettik ( çok kötü örnek sergiliyorum şu anda) sonracığıma aldı mı beni bir baş ağrısı anammm ölüyorum beynim kabına sığamıyor çıkmak istiyor serbest bırak beni diyor adeta.... O baş ağrısı beni bitirdi zaten.... Ama günümüz sade ve güzel geçti :) eğlenceli oldu sevdim ben cumartesi gününü :) 



Koç Burcu



21/03/2012 & 19/04/2012 tarihleri Koç Burcuna ait... Bakalım Koç Burcu nasılmış ?



Koç burçları genellikle hareketli ve enerjiktirler. Ben merkezci bir yapıya sahip olup hep ben hep ben modundadırlar. Çok pratiklerdir, özel bir yetenek olarak değil doğuştan böyledirler. Biraz bencil oldukları da söylenir bu yüzden çok sabırsız olabiliyorlar... Genelde böyle durumlarda bir işe başladılar ise onu öylece yarım yamalak bırakırlar... Yaşadığımız bu film de başrol olmayı isterler, 2. olmak onlara göre değil.... Bağımsızlıklarına düşkün olmalarının yanı sıra aşırı kıskançlıkları ile bilinirler.... Bakışlarından korkun derim öyle keskin bakarlar ki böyle sanarsınız ki ortadan ikiye böldü sizi :)

Dışadönük oldukları kadar sosyal biri olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Partnerinden vaktinin büyük bir ksımını kendisi ile geçirmesini isteyebilir, hazırlıklı olmak lazım.... Koç burcu yapısında, kendisine bir şeyler sorulmasından,danışılmasından özellikle birlikte olduğu insana akıl vermekten hoşlanır... Genelde açık sözlü bir yapıya sahiptir. Duygularını rahatça etrafı ile paylaşabilir. Her ne kadar özgürlüğüne çok önem verse de birlikte olduğu insanı seviyor ise sadık kalmak onun için çok önemlidir. ( Kim için değil ki ) 

Eğer bir Koç kadınına aşık olduysanız şimdi kulağınızı, gözünüzü 4 açın derim :) ; Koç kadınını seven erkek güçlü olmak zorundadır ama zayıf bir kişiliğe sahip iseniz zaten baştan 1-0 yenik başladınız demektir. Yani sahayı terkedip gidebilrisniz ya da ben uğraşıcam seviyorum diyorsanız başka :) Ama yol yakınken dönmeniz de fayda var.... Eğer zayıf olduğunuzu anlar ise bir Koç Kadını bunu her türlü üzerinizde kullanır. Sizi bıktırır... Koç Kadınının lider bir yapıya sahip olduğunu sakın ama sakın unutmayın!!! Eğer kendinizi ağırdan satmasını biliyorsanız o zaman Koç Kadını peşinizde pervane olacaktır.... Ama sakın onu kısıtlamayın bir kere Koç Burcu plan/program/organizasyon yapmak için doğmuştur.... Eğer onu kısıtlarsanız sizin istediğinizi yapıyormuş gibi görünür sonrasın da böyle olmadığını size acı bir şekilde gösterir. 

He diyorsan ki Ben Koç Burcu Erkeğine aşık oldum, işte o zaman heyecan, macera, romantizm olsun istiyorsanız doğru adrestesiniz... Çünki bir Koç Burcu Erkeğin de bunların hepsi mevcut :) ama böyle sakin bir ilişki olsun falan istiyorsanız başka burçlara yöneleceksiniz çünkü Koç Burcu Erkeğinden bunları bekleyemezsiniz :) Koç Erkeği kadınını aldatmaz diye bir söz dolaşıyor her yer de belki öyledir ama bana göre her erkek aldatır.... Genelleme yapmam kötü mü bilemedim ki :) Aslında ideal aşkı, daime hoş görünümlü, duygularını canlı tutmayı başaran bir kadın olmanızdır. Hayal kırıklığına uğratmak istemiyorsanız romantizmden vazgeçmeyeceksiniz... Yoksa istediği ideal aşkını aramaya devam etmesine neden olursunuz....

Aslına bakarsanız  her erkek kıskanç, her bayan kıskanç olur,
                            her erkek romantik, her bayan romantik olur. Ama önemli olan bunu her iki tarafında abartmadan yaşaması, dengeyi kurabilmesi gerçi aşıkken bu biraz zor olabiliyor değil mi ? :)

O zaman Koç Burcunda olan herkese Mutlu Yıllar diliyorum :)            



Pazartesi Sendromu Başlasın....






Ve evet Pazartesi tüm hızıyla başlamış bulunmaktadır. Pazartesi günlerinin tatil olmasın da hala ısrarcı olsam da bunun olmadığını görmek beni daha da çok sinir harbi içerisine itiyor. Bir de bugün hava da kasvetli farkında mısınız ? 1 hafta boyunca güneş bize sıcaklığını hissettirdi şimdi ise dalga geçer gibi kayboldu :/ Hani çocuğun elinden şekerini alırsın ya aynen öyle işte...

Peki bugün ofiste ne yapılır? Bu pzt nasıl çabuk geçer ? İşte bunların cevaplarını ben hiç bulmadım, belki hani öğlene kadar internette gazete falan öyle dolanırsanız yemek saatine kadar sonra yemeğe inersiniz saat olur size 13:00/13:30 heh işte asıl eziyet bundan sonra başlıyor.... 13:30 dan 18:00'e kadar çalışmak dışında ne yapılır? Ofis arkadaşlarınız ile hafta sonu polemiği yapabilirsiniz... İşte ne yaptınız? Nereye gittiniz? Biraz dedikodu falan belki sizi rahatlatır. Ya da işiniz yoğun olsun ki zamanın nasıl geçtiğini anlamayın...(bu da bir alternatif) bunların dışında şu an aklıma başka bir şey gelmiyor.... 

Hayır hava da güzel değil dışarı çıkıp güzel bir hava alalım o da pek mümkün olmayacak gibi duruyor ama belli olmaz İstanbul'un havası aşırı değişken :)

O zaman şimdi ne yapıyoruz herkes'in uykusunun açılmasını bekliyoruz, gün'e biraz adapte olmaya başladıkların da tekrar burada buluşuyoruz... Bende bir çay içeyim değil mi ? :)


Herkese Mutlu Pazartesiler :)

23 Mart 2012 Cuma

Lana Del Rey Yeni Klip :)




Lana Del Rey & Blue Jeans 


Sevdim ben bu klibi, şarkıyı zaten seviyorum :)

Perşembe Gecesi :)



Bugünün Cuma olduğunun farkındasınız değil mi? Hani haftanın son günü.... hani yarın tatil.... hani hava güzel yaaa ve tatil 2'si 1 arada olunca ne oluyor ne geliyor aklınıza :)



Şimdi güne White Chocolate Mocha İrish Cream (kremasız) ile başlamak süper bir duygu hele ki dün 03:00 de geldiğimi düşünüp 04:00 de uyuduğumu ve 07:00 de uyandığımı düşünürsek :)





Peki demezler mi bana eyy kızım sen 03:00 e kadar ne yaptın ertesi gün iş olduğunu bilmiyor musun ? :)
Derler kimse demez ise ben kendi kendime derim ama ne yapayım size şimdi bir kaç şey sıralayacağım sonra bana hak verecek misiniz bakalım :D

* Hava güzel
* Starbuck's
* Arkadaşlarım ve Gırgır Şamata
* Bebek/Sarıyer/Ortaköy

eeee kim takar ertesi gün iş varmış :) Zaten herkes sokaklara dökülmüş.... dün duraklarımız aynen saydığım gibi Bebek Starbuck's / Sarıyer / Ortaköy (Kumpir-Çay)

Bebek semaların da herkes sokaklara dökülmüş, cıvıl cıvıl olmuş, bütün mekanlar dolu e bir de hava güzel tabi :) Sarıyere doğru geçerken dikkatimi çeken şaşırdığım bir şey oldu Bizim DonJon sen kapan onun yerine "Günaydın" açılmış.. Tabi ben bir şaşırdım hayır Donjon'u seviyordum, akşamları falan güzel oluyordu kahvaltısı güzeldi napalım artık başka bir zamanda belki tekrar karşılaşırız.....

Ortaköy desem aklınıza ilk Kumpir gelir değil mi ? Benim %60 incik boncuk geliyor ama %40 da fena bir oran değil Kumpir için :D ama gecenin bilmem saat kaçı olmuş, arkadaşım niye otogar çığırtkanları gibi bağırıyorsunuz.... Şirin olduğunuzu mu sanıyorsunuz acaba ? Siz bağırdıkça ben sizden ürküyorum olmuyor ki :/ Nitekim en sessiz olanından birini seçtik buradan abiye saygılar diyorum :) abi sen nasıl bir kumpir yaptın öyle ya bildiğin 1 aile doyardı onunla :D ama ellerine sağlık diyor senin bahsini burada kapatıyorum :)

Şimdi ben kaçar biraz iş güç ile uğtaşmak lazım, zaten uykum da var :)






22 Mart 2012 Perşembe

Yazları iş olmasın


Biliyorum siz de benim gibi Yaz ayları (3 ay) tatil olsun istiyorsunuz.... Yani ne saçma değil mi Yaz Mevsimin de çalışmak bence bu konu ile alakalı bir madde çıkmalı :) Şimdi ben iş yerime verimli olamıyorum ki, NEDEN ? Çünküüüü şu an aklım fikrim dışarıda gördüğüm o güzel hava :) yani ben işime adapte olamıyorum :) Özellikle Ofis için de çalışan arkadaşlarımız için bu geçerli..... 

1 saat önce aşağıya Sigara İçmeye çıktım ( Sigara Sağlığa Zararlı'dır!!!! İçmeyin İçirtmeyin!!! & sosyal mesajımızı da verdik :D ) allahım bu nasıl güzel bir hava dedim, hiç yukarı tekrar ofise çıkmak istemedim... Hemen senaryolar beynim de dönmeye başladı, şu an karnıma bir ağrı girse, bilemedim bir yerden bir tebeşir bulup yesem ateşimi çıkarsam ( abartmadan), izin almak için bir şey uydursam ve çıksam kendimi sokaklara atsam şöyle bir boğaz turu yapsam :) Sonra sahil de bir Türk Kahve'si içsem :) dolaşsam dolaşsam dolaşsam :) hatta hızımı alamayıp Cuma gününü de hafta sonu ile birleştirmek için bir Rapor ayarlasam :) 

Tamam hayal dünyasın da geziniyorum şu an, ben onun farkındayım :) Ama güzel olmaz mıydı bana onu söyleyin ? Siz de içinizden geçiriyorsunuz biliyorum, şimdi beni suçlamayın lütfen :) 

Böyle kurbanlık koyunlar gibi pencereden dışarıya bakmak hiç hoşuma gitmiyor ne yapayım :( İşte tam da bu yüzden Yaz ayların da çalışılmasın gibi bir madde konulabilir :) Kışın çalışabiliriz zaten soğuk oluyor, hava kasvetli oluyor, insanın canı bir şey yapmak istemiyor... Hem zaten dışarı çıksanız da kapalı bir mekan da oturmak zorunda kalıyorsunuz.... 

Nası yapsak şimdi bilemedim sanırım paşa paşa 18:00 olmasını bekleyeceğim :/ 

Rujlar ve Biz :)


Günlük hayatınızda, gece dışarıya çıkarken kıyafetinizi, makyajınızı tamamlamak için sürdüğünüz rujların renkleri ne ifade ediyor biliyor musunuz ? Ben bir tek kırmızıyı biliyordum o da genelde Kırmızı Ruj ağırlıklı kullandığımdan dolayı ama diğer renklerinde belli başlı anlamları varmış :) E bu durumdan sizin de haberiniz olmalı ? Ben paylaşımcı bir ruha sahibim :) 






Kırmızı Ruj : Kırmızı en ücra köşeden bile farkedilir, can alıcı, göz alıcı bir renktir. Dikkat çekmeyi istiyorsunuz ve kırmızı ruj kullanıyorsanız bunda başarılı olacaksınız, çünkü herkesin gözü sizde olacak :) 





Pembe Ruj : Kırmızı kadar sexi bir izlenim yaratmasa da, göz önünde olduğunuzu gösterir. Hatta bunun yanı sıra size şirin bir masumluk katar. Biliyorsunuz ki Pembe Prenseslerin tercih ettiği bir renktir... :) 





Ten Rengi Ruj :  Sade ama şık bir görünüm sergilemek istiyorsunuz. Fazla makyaj yapmadınız ve dudaklarınızın doğal görünmesinden yanasınız :)  







Mor Ruj : Aslına bakarsanız mor ruj pek tercih edilmeyen bir renktir belki de rengin soğuk olmasından kaynaklı olabilir. Çünkü Kırmızı gibi güçlü renkler arasında olmasına rağmen soğukluğunu hissettirebilir. Fakat gizemli bir havası vardır. 






Turuncu Ruj : İlk görüşte belki hoşunuza gitmeyecek bir ruj olabilir ama detaylı baktığınızda kıyafetinize göre, açık tenli bayanlara yakışabilir bir ruj rengidir. Yeniliklere açık bir karakteriniz olduğunu anlatır. 





Ama tabi burda benim hiç vazgeçmeyeceğim ve sık kullandığım renkler "Kırmızı" , "Pembe" , "Ten Rengi" :) 

21 Mart 2012 Çarşamba

Makyajsız&Makyajlı


Her gün kanallarda hayranlıkla izlediğimiz ünlülerin günlük yaşamlarında da böyle hayranlık derecesinde baktığımız kadar güzel olduğunu mu sanıyorsunuz ? Herhalde bizde biraz profesyonel makyaj ile biraz da photoshop ile böyle olabiliriz :) 
 




Leyla İle Mecnun 50. Bölüm Yavuz&Eylül





Yavuz'un Eylül'e açıldığı ve Eylül'ün Yavuz'a karşı bir hissinin olmadığını söylediği sahne!!!
Yavuz : Kendi açtığın yaraya pansuman mı yapıyorsun? Sen sadece SUS... Hep mi kalbimiz kırılacak...


21/03/2012 DÜNYA DOWN SENDROMU GÜNÜ!!!!


"Bugün 21/03/2012 Dünya Down Sendromu Günü"

Normal bir insan vücudunda 46 kromozom bulunmaktadır fakat Down Sendrom'lu kişiler de 21. Kromozomdan  3 adet bulunduğu için Kromozom sayısı 47'ye çıkmaktadır. Bu sebepten; 21/03/2012 Dünya Down Sendromu Günü'nü temsil ettiğini gösterebilmek için her yıl 3. ayın 21. günü Dünya Down Sendromu Günü olarak kutlanacaktır.  

Down Sendromu'nu bir hastalık gibi görmeyin, çünkü Down Sendromu Genetik bir farklılıktır. Henüz Down Sendromu'nu tıbbi bir tedavi bulunmamaktadır. Tek tedavisi "Eğitim"dir. 0-2 ay içeriisnde erken müdahale ve fizyoterapi mutlaka başlamalıdır.Sevgi en önemli bulgu'dur, tabi bunun yanı sıra ailenin kabullenmesi, iletişim önemli rol oynar. Farkı zeka seviyelerine, yeteneklere ve kişilklere sahiptirler. Doğru eğitim ve desteği alması önemlidir. 

21/03/2012 İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SAAT: 14:00  DOWN SENDROMUNU ANLAYALIM ADLI BİR SEMİNER DÜZENLENECEKTİR. 
21 Mart için hazırlanan Uluslararası tanıtım filmi... 

25 Mart 2012 YAPI KREDİ PLAZA D BLOK 3.ULUSLARARASI DOWN SENDROMU SEMİNERİ SAAT: 09:30 / 17:30 



DOWN SENDROMU BİR HASTALIK DEĞİLDİR. +1 KROMOZOMU'NUN YARATTIĞI BİR FARKLILIKTIR. SEVGİYE,EĞİTİME,DESTEĞE İHTİYAÇLARI VARDIR. 

21 Mart Dünya Down Sendromu günü için "Down Sendromu Derneği" tarafından hazırlanan Afişi paylaşmaktan kaçmayın.... 

Detaylı bilgiye sahip olmak istiyorsanız : http://www.downturkiye.com/ adresini takip etmenizde fayda var!!!!

Ama dinlemeden geçmeyin :)



Nükleer Başlıklı Kız & Eğer İstersen




2005 yılının sonbahar aylarında Ankara'da kurulan Nükleer Başlıklı Kız Müzik Grubu birçok şehir, festival de konser verdi . Grubun kadrosunda ilk kurulduğu günden bu yana bulunan Billur H. Yapıcı ve 2009 yılında son olarak kadroya dahil olan ve gitarlara geçen Tansel Turna ile birlikte Nükleer Başlıklı Kız, Volkan Başaran prodüktörlüğündeki "1" isimli ilk albümünü piyasaya sürdü.

Albümden olan Eğer İstersen şarkısı çok hoşuma gitti. Oldukça başarılı. :)



Günün Ojesi


Günü bugün Pembe Oje ile geçirmek istedim :) İçimiz karar mısın :) 


Mor Kalbim :)


Yüzüğümü çok seviyorum :) 
Beğendiniz mi ? 


20 Mart 2012 Salı

Bu Hafta Vizyon'a Girecek Filmler

Bugün Salı olabilir ama hafta sonu için ne yapsak diye düşünen arkadaşlar için Film önerilerini yapmakta fayda var değil mi ? :) Bakalım bu hafta Vizyon'a Hangi Filmler girecek?

23/03/2012 Cuma Hunger Games  (Açlık Oyunları)
Suzanne Collins tarafından yazılmış bir Bilim Kurgu kitabıdır. İlk olarak 14 Eylül 2008 de basımı gerçekleşti ve bir çok ülkede en çok satanlar arasında yer aldı. Şimdi ise Beyaz Perde'ye uyarlanan kitap Gary Ross'un yönetmenliğinde 23/03/2012 tarihinde ülkemizde gösterime girecektir.
Bir süredir filmi bekliyordum ne zaman sinemaya gitsem Fragmanlarını izlemekten kendimi alamadım.... Gideceğim ilk film sıralamasında..... :)

23/03/2012 The Gre (Gri Kurt)
Filmin yönetmenliğini Joe Carnahan üstlenmiştir, Oyuncular; Liam Neeson, Bredly Cooper,Dermot Mulroney, Joe Anderson,Frank Grillo 
Konusu ise; Alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir ekip, uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalmışlarıdr. Grubun başı olan Ottway, ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Acaba buradan kurtalara yem olmadan kurtulabilecekler mi ? 
Değişik bir filme benziyor, gidilebilir.....


23/03/2012 Cuma Apollo 18: Ölüm Yolculuğu 
Yönetmenliğini, Trevor Caewood, Gonzalo Lopez, Gonzalo Lope-Gallego'nun üstlendiği filmin konusu ise; 19702li yıllarda aydaki çalışmalardan sonra saklanan görüntülerin açığa çıkması ile birlikte Aydaki yaşam belirtileri ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine Nasa'nın bu görüntüleri neden sakladığını araştırmak için bir geup insan olayı araştırmaya başlar. Nitekim " Bu
Evrende Yalnız Değiliz"....
Konusu itibari ile aslında biraz gerçeğe dayalı bir konu işlenmiş, bu yüzden izlenecek filmler arasında....

23/03/2012 Cuma Ayaz 
Filmin Yönetmeni : Hakan Kurşun 
Oyuncular ; Arda Kural, Cemal Hünal, İzzet Çivril,Damla Debre, Tuğçe Doras, Tamer Levent,Arif Kilisli, Cihan Toraman,Çiğdem Aysu ve Gökhan Tepe....
Filmin Konusu ; Marmaris'te 3 aydır seri cinayetler işlenmektedir. Cinayetleri araştırn Komiser Emir ve Komiser Şahin ölenlerin bölgenin uyuşturucu baronları ve satıcıları olduğunu öğrenirler. Ege ve ve Ülkenin uyuşturucu ve kaçakçılıkta tek olmak isteyen uyuşturucu baronu Şefik, Alex ile anlaşma yaparak Fransa/Türkiye arasında güçlü bir bağ kurmak için ortak olur.. Ve koşuşturmaca başlar.
Şahsen pek haz almadım filmden..... 



23/03/2012 Cuma El Yazısı
Ali Vatansever'in yönetmenliğini üstlendiği filmin oyuncuları ise; Cansu Dere, Salih Kalyon, Sarp Akkaya,Wilma Elles, Kenan Bal'dır. 
Konusuna gelince; Kasabanın eczacısı Zeynep ani bir karar alarak evlilik hazırlıklarına başlar, Genç Ahmet yakındaki köyden sevdiği kızı kaçırmayı planlamaktadır. Afacan Ragıp, Eczacı Zeynep'e nazif bir aşk mektubu yazar. Kasabanın ilk yabancı öğretmenini karşıladığı günde umut dolu bu 3 hikaye giderek iç içe geçer...
Bilmem ama filme ısındım sanki güzel ve keyifli bir sinema gecesi oabilir:)


23/03/2012 Cuma Ölüm Denizi
Yapım Güney Kore, Açık konuşmak gerekirse bu milletin filmleri beni yoruyor :/ Bu sebepten çok sıcak bakmıyorum. Cesaret edip gidecek olur ise bana da tavsiye eder mi? 

23/03/2012 Cuma Bir Ses Böler Geceyi
Ersan Ersever yönetmenliğini üstlenmiştir. Oyunculuraı ise ; Cem Davran, Ali Sürmeli, İpek Tenolcay,Turgay Tanülkü ve Rıza Akın
Konusu ise; Bir kaza ile filmi başlıyor, akıcı, gizemli bir film olduğu anlaşılıyor özellikle bir cümlesi filme gitmeme neden olacak sanırım. "Kaybolan inançlar, yitirilen idealler, korkulardan,aşklarda, umutlardan yeniden doğacaktır. Çünkü insan yaşadıkça umut kaybolmaz" 


Ben görevimi yerine getirdim :) Şimdiden Size İyi Seyirler.....


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İletişim Güzeldir :)

Ad

E-posta *

Mesaj *